YENİ YIL !!!! Hayatımız başlangıcı belli sonu değişken bir sayı doğrusu parçası gibidir. Herkesin farklı bir ömür çizgisi vardır. 0 (sıfır) dan başlar kimisi daha orada biterken kimileri nadirde olsa 100’lü sayılara yani yaşlara ulaşabilir. Ama önemli olan 100’lü yaşlara ulaşmak değil ne kadar yaşasak da onu en iyi en doğru şekilde değerlendirmektir. Daha açık anlatmak gerekirse yüz yaşına kadar her şeyden habersiz, bomboş, amaçsız, bilgisiz, faydasız yaşamaktansa onun yarısı kadarını faydalı, bilgili,kültürlü yaradılış gayemize uygun yaşamak daha değerlidir. Yine bir senenin şu son günlerinde ne yazık ki batı kültürünün bize empoze ettiği ve bizimde artık onu kendi kültürümüzdenmiş gibi görmekten çekinmediğimiz kimilerinin “noel” kimilerinin de biraz daha yumuşatarak “yeni yıl” diyerek bir takım hazırlıkların yapıldığını en çevreci olanlarının bile o güzelim çam ağaçlarını gözünü kırpmadan katlettiğini üzülerek görmekteyiz. Oysa ki bir düşünsek şu geçen bir sene içinde neler kaybettiğimizi ve gelecek sene içinde de böyle gidersek daha neler kaybedeceğimizi bence hiçbirimiz yeni bir yıla daha giriyoruz diye sevinemez tam tersine tüh bu senede elimizden kayıp gitti, şu koskoca 365 gün de yapmayı kendime hedef edindiğim hiçbir şeyi yapamadım diye üzülürüz. Örneklerle anlatacak olursak sizler şu an birer öğrencisiniz. Okulun nerede ise yarı dönemi de bitiyor. Derslerinizi önemseyerek çalışıp hep yüksek notlar ile anne babalarınıza güzel bir karne vermek yerine oyunlarla bilgisayar başında zamanınızı harcayıp sınavlarınızdan düşük notlar alıp da anne babanızın karşısına çıkıyorsanız sizin için bu sene bir kayıptır. Üstelik bu kayıp sizin sadece bu senenize değil geleceğinize de etki edecek, iyi bir üniversiteyi kazanıp bir doktor bir mühendis olmak yerine sıradan birer lise mezunu olup hayatınıza daha zor şartlarda devam etmek zorunda kalacaksınız. Dünyaya şöyle bir bakarsak bilim kültür alanlarında geri kalan eğitimden uzak topluluk ve ülkelerin açlık savaş ve her türlü zorluklar içinde olduğunu görebiliriz. Bizler yapabileceklerimizin en iyisini en fazlasını yaparak dünyada her yönden lider bir ülke amacına odaklanmalıyız. Zira ecdadımız 600 yıl boyunca 3 kıta da ilmiyle fenniyle kültürüyle söz sahibi olmuş günümüze kadar gelen eserler bırakabilmiştir. Ne zaman kendi örf adet ve kültüründen uzaklaşmış eğlence zevk ve sefaya dalmış, insanoğlunun dünyaya gönderilme gayesinden uzaklaşmış işte o zaman çöküş başlamış ve bu gün imrenerek baktığımız Avrupa veya batı medeniyeti ecdadımızın bıraktığı tarih fen matematik kitaplarını üniversitelerinde ders kitabı yapmış ve maalesef bizi her alanda geçmişlerdir. Hepinizin evinde hatta elinde olan eşyalara bir bakın hangisinde veya kaçında Türk Malı ifadesi var. Niye bugüne kadar kendi bilgisayar ve programlarımızı, kendi otomobillerimizi, kendi cep telefonlarımızı üretememişiz? Bizim onlardan ne eksiğimiz veya onların bizden ne fazlası var? Bir düşünün bakalım! Bizim yaptığımız en büyük hata biz batı medeniyetlerinden ilim ve fen almak yerine onların örf adet ve eğlencelerini almışız, batı medeniyetleri de bizim ecdadımızın bıraktığı eserleri kendi dillerine çevirip okuyup üzerlerinde çalışarak daha yeni fikirler geliştirmişler, onlar bugün böyle ileri teknolojiye sahip olurken bizde onların sadece pazarı olmuşuz. Artık siz yeni nesillerimizin bunu fark edip bu amaç ve gaye ile çalışarak bu ülkeyi olması gerektiği yere yani Mustafa Kemal’in hedef koyduğu çağdaş ve ileri medeniyetler seviyesinden daha ileriye getirmelisiniz. Bu görev sizlerindir. Eğer sizler bunu yapmazsanız emin olun yarın daha kötü günler bizleri bekliyor olacak onların pazarı bile olamayacağız çünkü kendi ürettiğimiz olmayınca üretilenleri almak içinde paramız olmayacaktır. Bu bilinçle yeni yıla yeni ve büyük hedeflerle girmenizi ilkeli,dürüst,çalışkan,tutuğunu koparan gençler olmanızı diliyor hepinize bu yolda başarılar diliyorum. teknobilimsel.tr.gg